ÎDIR - Dumlu 1 ve 2 Nolu cezaevlerindeki tutsakların yaşanan baskı ve hak ihlallerine karşı yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını belirten DEM Partili Yılmaz Hun, tutsakların buna karşı açlık grevine hazırlandıklarını söyledi.
Cezaevlerinde tutsaklara dönük baskılar her geçen gün artıyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, uzun süredir hak ihlalleriyle gündemde olan Erzurum Dumlu 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklarla ve cezaevi yönetimiyle bir görüşme gerçekleştirdi. Heyette yer alan DEM Parti Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, görüşmeye dair konuştu.
Hem tutsaklar hem de aileleri tarafından yapılan şikayetler üzerine cezaevini ziyaret ettiklerini söyleyen Hun, “Cezaevinde yaşananlara ilişkin bilgiler aldık. Özellikle Dumlu 1 Nolu Cezaevi’nde personelin davranışlarında ciddi sorunların yaşandığını tespit ettik. Mevcut sürecin başlamasıyla birlikte cezaevi personelinin tutsaklara yönelik değişen bir tavrının olduğunu öğrendik. Daha önce de benzer şikayetler alıyorduk fakat süreçle birlikte bu kötü muamelenin daha da arttığını ifade edebiliriz. Cezaevi personelleri tarafından tutsaklara kötü davranma, kötü söz kurma ve onların sosyal haklarını kısıtlama gibi uygulamaların yaşandığı bilgisini aldık” diye belirtti.
TEDAVİ HAKKI ENGELLENİYOR
Tutsakların özellikle tedavi hakkının engellendiğini dile getiren Hun, “Hastalanan tutsakların doktora erişim hakkı engelleniyor. Doktora geçte olsa götürülen tutsaklara kelepçe dayatılıyor. Yine ağız içi arama uygulaması dayatılıyor. Cezaevi içindeki alanlara götürüldüklerinde detaylı arama yapılıyor. Ayakkabılar çıkartılıyor. Yine havalandırma saatleri bitmeden ‘robokop’ denilen gardiyan timleri tarafından keyfi bir şekilde tutsakların havalandırma alanları zorla kapatılıyor. Haklarını kullanmak isteyen tutsaklara yönelik zor kullanılıyor. Cezaevinde tutsakların yaşamlarını olumsuz etkileyecek uygulamalar yapılıyor” dedi.
Tutsakların ihlallere karşı cezaevi iradesi, Adalet Bakanlığı ve cezaevi savcılığına verdiği dilekçelerin de sonuçsuz kaldığını dile getiren Hun, tutsakların buna karşı açlık grevine girmeye hazırlandıklarını aktardığını söyledi.
‘BARIŞ TÜM KURUMLARA SİRAYET ETMELİ’
Cezaevlerinin, bir ülkenin hem hukuku hem de demokrasisi açısından turnusol kağıdı olduğunu vurgulayan Hun, “Devletin, yurttaşlarına yönelik davranışlarının en yalın hali cezaevleridir. Barışın toplumsallaştırılmasının tüm kurumlara sirayet etmesi gerekiyor. Özellikle hukuk alanında bunun sağlanması gerekiyor. Hukukun ilk olarak yansıdığı yer cezaevleridir. Bir ülkede hukuk yoksa burada demokrasiden bahsedilemez. Gelinen aşamada cezaevlerinde iyileştirilmeler bir yana şartlar daha da kötüleştiriliyor. En basit örneği Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarıdır. Bu kurulların yapısında hala herhangi bir değişiklik yok. Cezasını bitiren ve tahliye edilmesi gereken tutsaklar hala bu kurul tarafından çeşitli bahanelerle tahliye edilmiyor. Bu kurul kendini mahkeme yerine koyup tutsakların infazlarını yakıyor, tahliyelerini erteliyor ve hukuksuz bir şekilde tutukluluk sürelerini uzatıyor. Yine cezaevlerinde keyfi disiplin cezaları var. Tutsaklar haklarını talep ettiğinde bunlara disiplin cezalarıyla karşılık veriliyor” ifadelerini kullandı.
Devletin bütün kurumlarında tutum değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Hun, “Halkta da barış umudu yeşersin. Şu an cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri demokratik toplum inşasını baltalayan bir durumdur. Özellikle halkın beklentisi cezaevlerinde değişimin olmasıdır. Bunun için devletin bir an önce hukuka dönmesi gerekiyor” diye belirtti.
MA / Ömer Akın